30 Mart 2015 Pazartesi

İstanbul St. Augustin Kilisesi'ninde İbadetlerini Gerçekleştirenlerin Sorunları

"Bizim Arkamızda Allah Var"

(Fotoğraflı Haber)

St. Augustin Latin Katolik Kilisesi'nin arazisi, kilisenin giderleri ödenemediği için 1983'ten beri Dalyan Kulüp'e kiraya veriliyor. Kiradan elde edilen gelirle, kilisenin giderleri ödeniyor. 

İstanbul Fenerbahçe'deki 23 dönümlük bir araziye sahip olan Latin Katolik Kilisesi St. Auguistin, 1892 yıldan beri ibadethane olarak hizmet veriyor. 1860'lı yılların sonunda Abdülhamit'ten alınan araziye inşa edilen kilise, 1983 yılından beri Dalyan Kulübü'ne ev sahipliği yapıyor.


   St. Augustin Latin Katolik Kilisesi

"Diyanet İşleri Başkanlığı İlgisiz"

İbadethanenin sorumlusu ve temsilcisi Bülent Yıldırım, ibadethaneye devlet tarafından herhangi bir yardım elinin uzatılmaması nedeniyle, kilise arazisinin Dalyan Kulübe kiraya verildiğini ifade ediyor. Yıldırım:"St. Augustin Kilisesi bizim ibadethanemiz ve bizler de bu ülkenin vatandaşıyız. Vatandaş olarak vergimizi verip, üzerimize düşen görevleri yerine getiriyoruz, ancak kilisemizin arazisi için ödediğimiz vergileri bilseniz inanamazsınız." 


Bülent Yıldırım

Bülent Yıldırım, 1980'den itibaren St. Augustin Latin Katolik Kilisesi'nin cemaatinde bir azalma olduğunu ifade ediyor. Türkiye'de en fazla paranın Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından harcandığını söyleyen Yıldırım, Başkanlık tarafından kendilerine ilgi gösterilmediğini belirtiyor. Yıldırım:" Katolik rahip ve rahibeler normalde maaş almaz, çünkü tüm ihtiyaçları devlet tarafından karşılanır. Ancak Türkiye'de durum böyle değil. Ülkemizde en fazla Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından harcanıyor. Diğer bakanlıkların bütçelerinden bile fazla. Bu harcamalardansa bizlere bir pay verilmiyor."


St. Augustin Latin Katolik Kilisesi


St. Augustin Latin Katolik Kilisesi'nin kiraya verilen arazisinden elde edilen gelir kilisenin, bakım, onarım ve vergisinin ödenmesi için harcanıyor. Kalanıysa, Afrika'daki yardıma muhtaç insanlar için Vatikan'a gönderiliyor. Bülent Yıldırım, kiliseye vağlı cemaatin sayısında azalma olduğu için kilise arazisini kiraya verdiklerini belirtiyor. 

Haber: Begüm Kılıççı
Fotoğraflar: Begüm Kılıççı



26 Mart 2015 Perşembe

İstanbul Süryani Katolik Patrikliği Kilisesi'nde İbadetlerini Gerçekleştirenlerin Yaşadıkları Sorunlar

"Parayla Allah'a Dua Edemem!"
(Multimedya Haber)

İstanbul Süryani Katolik Patrikliği Vekaleti Kilisesi, ibadetlerini burada gerçekleştirenler için önemli bir yere sahip. Kilisenin ve vatandaşların en önemli sorunu, 25 yıldır Türkiye ile devam eden davanın bir türlü çözülememesi. 

Siz hiç hayatınızda herhangi bir ibadethanenin, bir ülkeyle davalık olduğunu duydunuz mu? İstanbul Gümüşsuyu'ndaki Süryani Katolik Patrikliği Vekaleti Kilisesi, Türkiye ile davalık.

İstanbul'da yaklaşık iki bin vatandaşın ibadetini gerçekleştirdiği İstanbul Patrikliği Vekaleti Kilisesi, yarım asırdan fazla bir süredir faaliyet gösteriyor. Süryani Katolikler, kiliseyi Fransız Cizvit Tarikatı'ndan almışlar. Kilise, 1936 yılındaki "Vakıflar Kanunu" beyannamesine uygun olarak kaydedilmediği için  yirmi beş yıldır Türkiye ile davası devam ediyor.


İstanbul Süryani Katolik Patrikliği Vekaleti Kilisesi




"Parayla Amin Denilmesine Kesinlikle Karşıyım"

Yıllardır bir türlü sonuçlanamayan dava, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne taşınmış  durumda. Süryani Katolik cemaatinde önemli bir yere ve ünvana sahip Patrik Vekili Korepiskopos (dini rütbe) Yusuf Sağ, bu davanın çözüme kavuşacağından umutlu.


Süryani Katolik Patrik Vekili Korepiskopos Yusuf Sağ

Vatikan'nın dünyaca ünlü yardım kuruluşu Caritas ile Dinlerarası Diyalog Başkanı ve Katolik Kilisesi Ruhani Reisler Kurulu Üyesi Yusuf Sağ, kilisenin bugünkü haline gelene kadar çok zorluklar çektiklerini söyledi ve ekledi: "Burası bir zamanlar harabeydi, eski halini görseydiniz inanamazdınız. Fakat şimdi benim için İstanbul'un en güzel kilisesi. Bugünkü haline ve güzelliğine kavuşması için maddi ve manevi olarak elimizden geleni yaptık. Neler çektiğimizi bir Allah, bir ben bir de cemaatim bilir."

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin kararını beklediklerini söyleyen Korepiskopos Yusuf Sağ, para karşılığı kiraya verilen bir ibadethanede, parayla amin denilmesine karşı ve bu sorunun bir an önce çözüme kavuşmasını diliyor.


Begum Kilicci'nin Haberleri olarak sizler için hazırladığım özel haberimi izlemek için lütfen videoya tıklayınız:



                                          https://www.youtube.com/watch?v=683POufFrxs

Haber: Begüm Kılıççı
Video: Begüm Kılıççı & Hakan İnci

13 Mart 2015 Cuma

Sefarad Musevilerin İbadetlerini Gerçekleştirirken Yaşadıkları Sorunlar


İstanbul'da Bir "Sefaradi" Hanım

(Sesli Foto Röportaj)

İspanya'dan 1492 yılında, Osmanlı İmparatorluğu'na göç eden ilk Sefarad ailenin torunu Raşel Abuaf, İstanbul'da yaşarken ibadetlerini nasıl gerçekleştirdiğini anlattı. 


İspanya'da İsabel ve Fernando'nun hükmettiği yıllarda Musevi İspanyol vatandaşlara sadece iki seçenek sunulmuştu: Ya dinlerini değiştirip, Hristiyan olacaklar ya da inançlarından vazgeçmeyenler İspanya'yı, bir daha dönmemek üzere terk edeceklerdi. Raşel Abuaf'un ailesi 1492 yılından beri İstanbul'da. Çocukken evlerinde Ladino (İspanyol Museviler'in konuştuğu dil) ve Türkçe konuşulduğu için akıcı olarak Türkçe, İspanyolca ve Ladino dilini konuşuyor. St. Benoit Fransız Lisesi mezunu ve Fransızca'yı da akıcı olarak konuşuyor. İbadet günlerinde, Neve Şalom Sinagogu'ndaki duaları asla kaçırmıyor. 15 Kasım 2003 yılında Şişli'deki Beth İsrael Sinagogu'nda meydana gelen patlamadan son anda kurtulan Raşel Abuaf, Begum Kilicci'nin Haberleri Blogu için tüm yaşadıklarını ve korkularını anlattı: 


https://www.youtube.com/watch?v=STe8IliYifg



Haber: Begüm Kılıççı
Fotoğraflar: Begüm Kılıççı, Neve Şalom Vakfı ve Şalom Gazetesi








6 Mart 2015 Cuma

Ermeni Katolik Kilisesi'nde Vatandaşların İbadetlerini Gerçekleştirirken Yaşadıkları Sorunlar

"Tanrı Bizi Koruyor"
(Fotoğraflı Haber)

Surp Levon Ermeni Katolik Kilisesi'nin, Ermeni Katolik vatandaşlar için önemi büyük. İbadetlerini gerçekleştirmek için buraya gelen vatandaşların en önemli sorunu, kilisede herhangi bir güvenlik görevlisinin olmaması.

Kutsal anlamına gelen Surp kelimesinin, vatandaşlar için anlamı derin. İstanbul'da toplamda ne yazık ki, iki tane Ermeni Katolik Kilisesi var. Bunlardan biri Avrupa Yakası Beyoğlu'ndaki, Surp Hovhan Vosgeperan Kilisesi ve bir diğeri de Anadolu Yakası Kadıköy'deki, Surp Levon Ermeni Kilisesi
Surp Levon Ermeni Katoli Kilisesi


Surp Levon Ermeni Katolik Kilisesi, Kadıköy'deki Ali Suavi, (Sanatçılar) Sokağı'nda. Geçtiğimiz pazar günü İstanbul'da yaşayan Ermeni Katolik vatandaşların sorunlarını sizlerle paylaşmak için gittiğim kilisede, duyduklarım beni bir kez daha üzdü. 
Ali Suavi (Sanatçılar) Sokağı

Kilise 1908'den beri Ermeni Katolik vatandaşların ibadetlerini gerçekleştirmeleri için hizmet veriyor. Surp Levon Kilisesi'nin ilk açıldığı tarihten, günümüzde gelinceye kadar İstanbul'da yaşayan Ermeni Katolik vatandaşların sayısının azalmış olduğu gerçeğiyle karşı karşıya kalıyoruz. 
Surp Levon Ermeni Katolik Kilisesi Pazar Ayini

Pazar günü yaptığım gözlemler sonucunda size şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki, ibadetlerini gerçekleştirmek için Surp Levon'a gelen vatandaşlar arasındaki birlik ve dayanışma Türkiye'de yaşayan herkes için örnek olmalı.

  Birlik ve Beraberliğin En Güzel Örneklerinin Yaşandığı Bölüm

Kilisenin kapısından içeriye doğru adımınızı attığınız zaman, burada bir tane bile güvenlik görevlisinin olmadığı dikkatimi çekti. Kiliseye gelen vatandaşlarla sohbet edip, bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz diye sorduğum zaman: "Tanrı bizi koruyor." Diyorlar. 

İbadetlerini Olması Gereken Saatte Yapamıyorlar...

Kiliseye ibadet etmek için gelen D.M'nin anlattığına göre Surp Levon'nun güvenlik dışındaki belki de en büyük sorunu, Noel'de gece saat 00:00'da başlaması gereken ayinin daha erken saatlerde başlaması. Bunun nedeni, kilisenin Anadolu Yakası'ndaki tek Ermeni Katolik Kilisesi olması ve Anadolu Yakası'nın farklı noktalarında oturan vatandaşların kiliseye ulaşımlarının zor olması.


Surp Levon Kilisesi'ndeki D.M

D.M'nin Türkiye'de yaşayan bir vatandaş olarak ibadetlerini gerçekleştirirken rahatsızlık duyduğu bir başka konuysa şöyle, D.M: "Türk basınında, dini bayramlarımız için herhangi bir kutlama mesajı yayınlanmıyor." Şeklinde rahatsızlığını dile getiriyor.

Kiliseye gelen vatandaşlar kendilerini daha güvenli bir ortamda hissedebilmek için en yakın kısa zamada, Surp Levon'a güvenliğin resmi kurumlar tarafından sağlanmasını istiyorlar. 


Haber: Begüm Kılıççı
Fotoğraflar: Begüm Kılıççı